İstekli olmak bir şeyi yapmaya başlamanın ilk adımıdır derler. Çünkü istekliyseniz katılırsınız ve katılım sürecinde yaptığınız işe değer verirsiniz. Bu değer sizin o işi yapmadaki sürekliliğinizi artırır. Süreklilik ise bağlılık yaratır. Bir işi bağlılık derecesinde yapıyorsanız olumlu eğilim gösterirsiniz. Hayatın her değişkeninde durum benzerdir.
Sizler öğretmensiniz. Yani, çocuk ve gençlerin geleceklerini şekillendiren en güçlü paydaşsınız. Okul zamanınızı düşünün. Beden eğitimi öğretmeni olarak sınıflarınıza ayna tutun. Neler görürsünüz? Beden eğitimi dersinde gülen, eğlenen ve coşkuyla öğretim etkinliklerine katılan öğrenciler, disiplinli oldukları için derse düzenli katılan öğrenciler veya “bitse de gitsek” dercesine davranan öğrenciler… Favoriniz hangi grup? “Birinci grup” der gibisiniz ama yok öyle grup. Çünkü siz sınıftaki herkesin öğretmenisiniz. Neden mi? Nedeni basit! Beden eğitimi öğretmenleri performans sporcusu yetiştirmezler. Öncelikle, öğrencilerinin düzenli olarak derse katılımlarını isterler onların yaşam boyu spor ve fiziksel aktivite alışkanlığı oluşturmalarına katkıda bulunurlar. Yetenekli öğrencileri de unutmayarak spor kulüplerine yönlendirirler. Unutmayın! Öğrenme etkin katılımla olur. Yaşantı geçirmek öğrenmenin temelidir. Öğrenmenin ilk adımı algıdır. Öğrenciler sizi ve beden eğitimi dersini nasıl algılar iseler o şekilde öğrenirler. Bu nedenle, öğretim sürecinde öğrencilerin beden eğitimi derslerine istekli katılıp olumlu tutum geliştirmelerini önemseyin. Karşılığını alacaksınız. Kocaman bir mutluluktur bu karşılık! Çünkü, olumlu tutuma sahi öğrenciler derse daha etkin katılacaklardır. Biraz açalım bu konuyu… Olumlu tutum ve değer verme hakkında konuşalım…
İnsanlar bir nesneye, kişiye, topluluğa, duruma ilişkin olarak olumlu tutum gösterirlerse başarılı olma olasılığı yüksek olur. Beden eğitimi derslerinde öğrettiğiniz bilgi ve becerilerde de durum böyledir. Öğrenciler ders programlarında yer alan her ders gibi beden eğitimi dersine ilişkin olarak da olumlu veya olumsuz tutum geliştirebilirler. Tutumun olumlu olması öğrenciler kadar sizleri motive eder. Ancak, öğrenciler olumlu tutuma sahip olmazlar almaya da açık olmazlar ve yeni öğrenmelere dönük yeterli eğilim göstermez.
Unutmayın! Eğitim-öğretim ortamında, olumlu tutumu sürdürme, olumsuzu olumluya çevirme ve yeni olumlu tutumlar kazandırmanın değişik yolları vardır. Örneğin, öğrencilerin beden eğitimine ilişkin olumlu tutumlarında; ilgi ve gereksinimlere dayanan programlar, öğretmenin öğretmedeki etkililiği, olumlu öğretmen davranışı, olumlu sınıf iklimi, öğrencinin yüksek benlik algısı, aile ve okul yönetiminin desteği, yeterli ve etkin kullanılan fiziki çevre, destekleyici arkadaş davranışları, geliştirici ölçme ve değerlendirme ve düzenli olarak fiziksel aktiviteye katılmak veya spor yapmak etkilidir. Olumsuz tutumun ortaya çıkışında da ise; öğretmen merkezli ders işlemek, öğrencilerin öğretmenlerinin kendileri ile az ilgilendiklerini hissetmeleri, kalabalık sınıflar, sıkılma ve utanma duyuları, gereksiz tekrar ve yüzeysellik, olumsuz sınıf iklimi, olumsuz akran davranışı ve düşük benlik algısı gelmektedir.
Öyleyse beden eğitimi öğretmenleri olarak neler yapalım?
1. Ders planlarını yaparken öğrenci ilgi ve gereksinimlerine de yer verelim.
2. Derslerde öğrencilere de söz verelim
3. Her bir öğrenciyi anlamaya çalışalım.
4. Öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılayıcı bir fiziki ve sosyal çevre oluşturalım.
5. Olumlu bir sınıf iklimi yaratalım.
6. Nesnel ve geliştirici değerlendirme yapalım.
7. Okul yönetimi ve velilerle işbirliği yapalım.
8. Dersleri, basamaklı ve kolaydan zora şeklinde işleyelim.
9. Kalabalık olmayan çalışma grupları oluşturalım.
10. Utanan ve sıkılan öğrencilerin katılımlarını destekleyelim.
11. Engelli öğrenciler ile kız öğrencilerin etkin katılımcı olmalarını teşvik edelim.
12. Öğrencilerin ders dışında fiziksel aktivite ve egzersiz yapmalarını ve spor etkinliklerine katılmalarını teşvik edelim.
Sayılanlara benzer etkinlikler sonucunda derslerinizde öğrenci katılımının arttığını ve onların olumlu tutum düzeylerinin yükseldiğini göreceksiniz. Bu da, onların hareketi bir yaşam biçimine dönüştürmelerine katkı sağlayacaktır. Çünkü, isteyen yapar, yaptıkça değer verir, değer veren alışkanlık edinir.
Gıyasettin Demirhan
Hacettepe Üniversitesi